
Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Hastalarda Grup Terapisi
Çalışmaya hemodiyaliz hastaları arasından ruhsal problemler belirten, eğitim ve yaş seviyeleri benzer 5 kişi alınmıştır. Grup terapisi “transaksiyonel grup imgeleme terapisi” yöntemiyle haftada 1, yaklaşık 1.5 saat olmak üzere, toplam 11 oturum yapılarak yürütülmüştür.
Grup terapisinde hastaların “yadsıma, öfke, pazarlık, depresyon, kabullenme” gibi ruhsal süreçlerden birinde veya birkaçında oldukları gözlendi. Bu süreçler ele alındı ve hastalar grup içerisinde duygularını çalışıp, hastalıklarını konuşabildiler. Hastalıkları nedeniyle yaşamlarında olan zorlukla daha kolay baş edebildikleri, tedaviye uyumlarının arttığı, yaşam kalitelerinin yükseldiği gözlendi. Sonuçta, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda grup psikoterapisinin ruhsal problemlerini çözmede etkin olduğu görülmüştür.
Bu grup hastalarda grup terapisinin daha yaygınlaşmasının ve sürecin daha uzun olmasının hastaların hastalıklarıyla baş etmesini kolaylaştıracağı düşünüldü. İleride yapılacak çalışmalarda bu etkinliğin yapılandırılmış bir ölçekle de ortaya koyulmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. (Nöropsikiyatri Arşivi 2012;49: 63-7)
Giriş:
Psikiyatrik hastalıkların kronik hastalıklarla ilişkisini araştıran çalışmalar, kronik hastalığı olan kişilerde ruhsal sorunların gelişme riskinin yüksek olduğunu göstermiştir (1,4,5). Kronik böbrek yetmezliği hastalarında, diyaliz işleminin fiziksel güçlüğü, fiziksel güç kaybı, aile ve iş ortamlarındaki rol değişiklikleri, hastalığın sınırlılıkları ruhsal sorunlara yol açabilmektedir. Yaşanan ruhsal sorunlar tedaviye uyumda zorluğa, komplikasyonların gelişmesine, morbidite ve mortalite oranlarında artışlara neden olabilmektedir (5,6).
Araştırmalar kronik hastalığa eşlik eden ruhsal sorunların ele alınmasının hastalıkla baş etmeyi kolaylaştırdığını, tedaviye uyumu arttırdığını göstermiştir (7-13). Kronik hastalığa bağlı yaşanan ruhsal sorunların grup psikoterapisi süreciyle de ele alındığı ve sorunlarla baş etmede etkili bir yöntem olduğu görülmektedir (8-15). Grup psikoterapisi kendilik değerinin, sosyal iletişimsizliğin, bastırılmış duyguların, dirençlerin ele alınmasında önemli rol oynamaktadır (16-18). Ayrıca hastaların grup terapisiyle duygularını paylaşma becerilerini öğrenebildiği ve tedavilerine yönelik içgörülerinin arttığı gösterilmiştir (19,20).
Hastalık, kişilere yaşam dengelerinin tehdit altında olduğunu düşündürerek kendi ölümleriyle ilgili düşünme sürecini başlatır (21,22). Kübler Ross’a göre ölmekte olan hastalar “yadsıma, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme” süreçlerinden geçerler (23). Bu evreler bireylerde farklı şekillerde yaşanabilir. Ancak ümit hastalığın tüm evrelerinde bulunur ve tedavi sürecinde yaşamlarına devam edebilmelerinde en önemli unsurdur (22,24). Kübler-Ross ümit kavramını “Eğer dikenli teller arasında çiçekler açabiliyorsa, neden ben de çiçeklenmeyeyim?” dizeleriyle vurgulamıştır. Çalışmamızda kronik böbrek yetmezliği bulunan hastaların ruhsal süreçlerinin anlaşılmasını, gelecekle ilgili kaygılarının ele alınmasını, ruhsal belirtilerin azalmasını, tedaviye uyumsuzluklarının giderilmesini, destek ortamları oluşturmalarını ve yaşam kalitesinin artırılmasını amaçladık.
Yöntem:
Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nde hemodiyaliz tedavisi gören, doktorlarının tarafından tedaviye uyum sıkıntısı yaşadığı gözlenen ve ruhsal sıkıntılar dile getiren hastalar arasından yaş ve eğitim düzeyleri yakın altı hastadan bir grup oluşturuldu. Psikolog, hastalarla ön görüşme yaptı. Bu görüşmede psikolog tarafından hazırlanan içeriğinde açık uçlu sorular (geçmiş yaşam öyküsü, psikiyatrik öykü, hastalık öyküsü vb) olan bir form kullanıldı. Hastalardan sürecinin bilimsel bir yazıya dönüştürülebileceği ile ilgili onay alındı. Grup sürecinin ilk haftasında bir grup üyesi, hastalığının ağırlaşması nedeniyle süreci devam ettiremedi. Grup süreci on bir hafta, haftada bir, 1.5 saat olmak üzere “Transaksiyonel grup imgeleme terapisi-Transactional group image therapy” yöntemiyle psikolog tarafından yürütüldü, haftada bir kez Psikanalist-Prof. Dr. Leyla Zileli’den denetim alındı.
“Transaksiyonel grup imgeleme terapisi” uygulaması: 8 kişiye kadar olan gruplarda uygulanır, 75-90 dakika sürer. Hastanın başkalarının varlığından etkilenmeden kuralsız resim yapması sağlanır. Her oturumda çoğunluğun seçtiği resim üzerinde çalışılır. Terapist resmin sahibinden resmin kendisine ne anlattığını, çağrışımlarını, simgesel öykülerini anlatmasını ister. Oturuma diğer grup üyelerinin resimle ilgili çağrışım, yansıtma ve duygularını sorularak devam edilir. Seçilen resimlerin sırası grup sürecinin gelişimini ortaya koyar (25).
Pelin Öztaş, Nildan Şeker, Nilgün Taşkıntuna
Nöropsikiyatri Arşivi Mart 2012 Cilt 49 Sayı 1